
ALLAH KİMLERİ SEVER?
31 Mayis 2019 11:10:39
Değerli Okuyucularım, bir taraftan Kadir gecesini idrak ettiğimiz, diğer taraftan ise Bayram sevincine yaklaştığımız Ramazan’ın şu son günlerinde, tuttuğumuz oruçlarımızın bize kazandırdığı güzellikleri hatırlamak ve bizleri uzak tutması gereken davranışları gözden geçirmek ümidiyle bu yazımı yazıyorum.
Ne yazık ki insanlar, kendilerini başka insanlara sevdirmek ve bazen de gösteriş yapmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Öncelikle maaşı dolgun iyi bir iş, iyi bir eş, iyi bir ev, iyi bir araba, çocuğunu iyi bir okulda okutma, güzel mobilyalar, güzel beldelerde ve ülkelerde tatil çabaları ve bunları internet ortamında paylaşma arzusu… Neredeyse yediğimiz yemeklere, ailemizle en özel anların fotoğraflarına varıncaya kadar paylaşma hastalığı… Ben buna hastalık dedim ama inşallah kimse kırılmaz. Çünkü zaman zaman hepimizin yaptığı bu hatalar, aslında bizim dikkat çekmek istediğimiz yönümüzü ortaya koymaktadır… Elbette mutlu bir günümüzde aile boyu paylaşılan bir fotoğrafın derdinde değilim. Ama adam çıkıp karısıyla, nişanlısıyla nasıl öpüştüğünü paylaşıyorsa kimse kusura bakmasın ama bunun gerçekten üzerinde durulması gereken bir ahlak yozlaşması olduğu kanaatindeyim. Diğer taraftan insanlar kendilerini diğer insanlara sevdirme, beğendirme arzusundadır. Maalesef içinde yaşadığımız modern dünyanın en büyük manevi hastalıklarından birisi kabul edilen tüketim çılgınlığı, insanlardaki bu hava atma ve kendini üstün görme dürtüsüyle tetiklenmektedir. Oysaki insanın vazifesi, kendisini diğer insanlara değil, Allah’a sevdirmek, Allah’a beğendirmek olmalıdır.
Değerli Okurlarım,
Öncelikle şunu hatırlatmak isterim ki; Yüce Allah (c.c.) hayatı yoktan var ederek, insanı bu hayatın odak noktasına koymuş, onu eşref-i mahlûkat, yani yaratılanların en şereflisi olarak yaratmıştır. İki cihan saadeti için, insan gibi bir kitabın yanına bir de ilahî kitabını (Kur’ân’ı) koyarak insana verdiği değerin altını çizmiştir.
Yüce Kur’ân, bizlere doğru yolu gösteren İlahî Kitap’tır. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da bizim en büyük rehberimizdir. Sonra rahmet Peygamberimizin öğretileri, bizim kendimizi Yüce Allah’a nasıl sevdireceğimizi apaçık şekilde göstermektedir. Hayatını Kur’ân’a göre ayarlayan insan, mutlu ve huzurlu olup, ruhsal hastalıklardan uzak kalmayı başarabilecektir. Çünkü Kur’ân, huzurun kaynağını sevgi olarak tayin etmiştir. Sevgi ve muhabbet dolu ailelerin oluşturduğu toplumlar, huzur ve barış içindedir. Bir insanın bir şeyi severek yapması, Kur’ân’ın tavsiye ettiği metodudur. Allah’ın rızasına ve sevgisine ulaşmak isteyenler, onun istediklerini severek ve aşkla yaparlar. Allah Kur’ân’da sık sık ‘‘Şüphesiz Allah …sever, ….sevmez’’ buyurarak, bizlere yeryüzünde her şeyden daha değerli olan kendi sevgisine ulaşmanın yollarını öğretmektedir. Öyleyse kendisine Kur’ân’ı rehber edinen kimse, Allah’ın kimi seveceğini veya kimi sevmeyeceğini bilir.
Değerli dostlarım, hiç Kur’ân okumayanlarla, Kur’ân okuyanlar bir olur mu? Allah kimi sever, kimi sevmez, kimin yanındadır kimi önemsemez gelin hep birlikte Kur’ân’a bakalım:
- Allah, peygamberi Hz. Muhammed’i sevenleri sever. ‘‘De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlaşın…’’ (3.Âl-i İmrân, 31) Demek ki resûlünü sevmeyenleri sevmez.
- ‘‘Şunu iyi bilin ki, Allah tövbe edenleri ve nefislerini temizleyenleri sever.’’ (2.Bakara/222). İnsan ne kadar kötülük yaparsa yapsın, tövbe ederek ve bir daha aynı hataya dönmeyerek bu günahlarından kurtulabilir. Öyleyse Allah nefislerinin heva ve heveslerine uymaya devam edenleri ve tövbeden kaçınanları sevmez. Çünkü ‘‘Bil ki Allah, günahlarından temizlenip arınanları sever.’’ (9.Tevbe/108).
- ‘‘…Kim verdiği sözü yerine getirir ve emanete hıyanet etmekten sakınırsa bilsin ki, Allah böyle sorumlu, duyarlı ve bilinçli kimseleri sever.’’ (3.Âl-i İmrân/ 76.) Öyleyse Allah emanete hıyanet edenleri, verdiği sözü tutmayanları ve sorumsuz hareket edenleri sevmez.
- ‘‘Onlar, bollukta da, darlıkta da mallarını hayırlı işlerde harcarlar, öfkelerini yenerler ve insanları affedip bağışlarlar. Allah, iyilikte bulunanları, işini sağlam ve güzel yapanları sever.’’ (3.Âl-i İmran/134). Öyleyse Allah cimrileri, malının zekâtını vermeyenleri, iyilik yapmayanları ve işi baştan savma yapanları sevmez.
- ‘‘…Şüphesiz Allah, kendisine güvenip dayananları (tevekkül edenleri) sever.’’ (3.Âl-i İmran/159). Bu ayet başımıza bir musibet geldiğinde yalnızca Allah’a sığınmayı ve yardımı yalnızca ondan beklemeyi ifade eder. Yani Allah kula kul olanı, yağcılık yaparak onursuz davrananları sevmez.
- ‘‘…Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz Allah, adaletle hükmedenleri sever.’’ (5.Maide/42). ‘‘Şüphesiz Allah, adil olanları sever.’’ (49.Hucurat/9). Allah, makam, mevki, ihale vb. emanetin ehline verilmesini sever. Öyleyse Allah zulmedenleri, adam kayıranları, haksızlık yapanları sevmez.
Değerli Okurlarım,
Allah’ın kimi sevip kimi sevmeyeceği konusu, üzerinde güzel bir doktora çalışması yapılabilecek kadar geniş ve önemli bir konudur. Ancak burada yerimiz kısıtlı olduğundan dolayı bütün ayet ve hadislere yer veremiyoruz ama kısaca şunu söyleyebiliriz: Ayetlerde ‘‘iyilik yapanlar, muttaki olanlar, adaletli olanlar, temiz olan ve temizlenenler, öfkelerini yenenler, sakınanlar, tevekkül edenler’’ genelde insanın sosyal hayatına yönelik göndermelerdir.
Kısacası; Allah kibirlenenleri, israf edenleri sevmez. Kötü dil kullanılmasını sevmez. Rüşvet yiyenleri, hırsızları, yolsuzları sevmez. Kin besleyenleri, Müslüman kardeşini ve nefreti körükleyenleri de sevmez. Zinayı yapanı sevmediği gibi zinayı suç olmaktan çıkaranları da sevmez. Serbest ticaret adına domuz çiftliklerine müsaade edip, 3 milyon ton domuz eti üreten ve bunun çoğunu özenerek tatil yaptığımız otellere sürenleri ve Müslümanlara domuz eti yedirenleri hiç sevmez. İftira edenleri, itibar suikastı yapanları, masumları terörist ilân edenleri de sevmez. Din kardeşlerine kin besleyenleri, onları töhmet altında bırakanları, haksız yere kalplerini kıranları da sevmez. Vatandaşları birbirine düşürenleri, fitne çıkaranları zaten sevmez. Hele hele yalan konuşanları, mübalâğa edenleri, gerçekleri saklayanları hiç sevmez. Riyakâr olanları, siyasî şovlarla milleti aldatanları da sevmez. Kendi menfaati için başkalarının istikbalini karartanları hiç sevmez. Yine kendi gemilerini yürütmek için, milletin gemisinin batmasına sebep olanları zaten sevmez. Allah bizi nankör insanlardan korusun çünkü nankörleri hiç sevmez.
Ama Allah güzeldir güzeli sever. Şefkatlidir, güler yüzlü olanı sever. Cömerttir, yardım isteyenin yardımına koşulmasını ve cömertliği sever. Temizdir, temizliği sever. Affedicidir, affetmeyi sever. Halimdir, yumuşak huylu olanı sever. Allah en büyük sanatkârdır, meslek sahibi olan ve mesleğinde maharetli mümini sever. O dostluğunu devam ettireni ve ısrarla dua edenleri de çok sever.
Yüce Allah, bütün insanlarımızın içini sevgi ve muhabbetle doldursun. Bizleri sevdiği kullarının arasına ilhak eylesin. Kadir geceniz mübarek olsun.
Dr. Metin AVCI
Kdz. Ereğli Belediyesi
Allah yarattığı fıtrat üzere olan herkesi sever. Ama Allah'ın yarattığı amacın dışına çıkanları sevmez. Sağolun hocam
Eyvallah kıymetli hocam.
Kısa lakin öz olmuş.
İstifade ettik...
Mevlâ ilminizi geniş eylesin...
Allah uzun ömür versin razı olsun inşallah aydınlatıcı bir bilgi selâm ve dua ile
Ahlâki yozlaşmadan kurtulmanın yolu doğru islâmiyeti yaşamaktan geçmektedir. Sayın hocam Allah razı olsun.
- s.
- 1