
BAYRAM SEVİNCİ
03 Haziran 2019 23:05:06
Kıymetli Okuyucularım,
Yüce Allah’a hamd, O’nun rahmet elçisi Hz. Muhammed’e salat-ü selam olsun ki; bu sene de sağlık ve afiyet içerisinde oruçlarımızı tuttuk ve bayram sevincine ulaştık. Bizim dinimizde Ramazan ve Kurban Bayramlarının önemi, İslâm’ın iki temel ibadeti olan oruç ve hac ibadetiyle ilgili olmalarından kaynaklanır. Bir ay süren ve meşakkatli bir ibadet olan oruca gösterdiğimiz sabır imtihanının karşılığını, bayram yaparak görürüz. Ramazan Bayramı, bu anlamda bir aylık Ramazan orucunun toptan iftar vaktidir.
Bir ferdi olmakla iftihar ettiğim Yüce Türk Milleti, milli bayramlarını coşku ve sevinç içerisinde hep birlikte omuz omuza kutladığı gibi, dini bayramlarını da aynı şekilde büyük bir sevinç ve neşe içerisinde kutlamaktadır. Her ne kadar vatan uğruna canlarını gözünü kırpmadan feda eden aziz şehitlerimizin haberleri yüreklerimizi acıtsa ve coşkumuzu perdelese de, biz bugün Şehir Mezarlığımızda yaklaşık beş bin civarında kardeşlerimizle ellerimizi onlar için kaldırdık ve tilavet ettiğimiz Yüce Kur’ân’ı, onların aziz ruhlarına ve kabristanlarımızda medfun bulunan bütün yakınlarımızın ruhlarına hediye eyledik.
Ben Ereğli Şehir Mezarlığındaki insanlarımızın ana-baba ve atalarının, belki kardeş belki de ciğer pareleri evlatlarının mezarları başında hummalı çabalarını görünce, bu toplumun ferdi olmaktan bir kez daha gurur duydum. Kimisi ellerinde su bidonlarıyla, kimisi çiçeklerle, kimisi ellerinde küçük kazma ve küreklerle yakınlarının mezarlarına toprak atıp süslerken, kimi de yakınlarının kabri başında ellerinde kitaplarıyla Kur’ân tilavet ediyordu. Belediye Başkanımızın hediye ettiği çiçeklerin dağıtımında yaşanan izdiham ve gürültü ise, belki de bugün gördüğüm en olumsuz manzaraydı. İnşallah bir gün bu konuda da toplum olarak daha bilinçli ve saygıya layık hareket etmeyi Allah bizlere nasip eylesin.
Değerli Okuyucularım,
Hazırlıklarına bir hafta önce başladığımız Bayram, özlemini duyduğumuz akraba ve dostlarımızla buluşma ve hasret giderme günleridir. Bu sebeple hazırlanan yemekler ve tatlılar, beraberce içilen çayların tadı bir başkadır bayram günlerinde. İçimizdeki sevgi ve hasrettir aslında yenilen tatlıyı ve içilen çayın tadını unutulmaz kılan. Aklıma gelmişken hemen söyleyeyim, Bayram Namazı Kdz Ereğli’de 06:03’te. Lütfen çocuklarımızın ellerinden tutup Bayram Namazına onları da götürmeyi unutmayalım sevgili babalar… Sizde camiden gelecek beylerinizi ve babalarınızı kapıda karşılayıp ellerini öpmeyi unutmayın sevgili hanımlar ve sevgili ablalar… Bilin ki bayram böyle güzel olacaktır. Erkekler camiden dönünce, aile bireyleri arasında bayramlaşma yapılır. Küçükler büyüklerin ellerinden öperek, hayır dualarını alırlar. Büyükler de küçüklere değişik hediyeler vererek, onları sevindirirler.
Ayrıca Yüce dinimiz İslâm, bayram günlerinde meşru dairede oyun ve eğlenceye de müsaade etmiştir. Efendimiz (s.a.v.), eşi Aişe’nin yanında def çalan kızları görmüş ve müdahalede bulunmamış, aynı def çalan kızları Hz. Ebûbekir görünce, kızı Aişe’yi; “Bu ne hal? Resulullah’ın yanında şeytan çalgıları mı?” diyerek azarlamıştır. Peygamberimiz ise “Onlara ilişme” diyerek, “Bu günler bayram günleridir” buyurmuştur. (Müslim, Îdeyn/16-22, Buhârî, Îdeyn/25)
Değerli dostlarım, ben eğlence ve neşeye hoş görüyle bakan Yüce Peygamberimizden cesaret alarak, ‘‘Bayram Sevinci’’ başlıklı yazımı fıkralara konu olan şu iki hikâye ile bitirmek istiyorum:
Birincisi; bizim Nasreddin Hoca köyün imamlığını yaparken, günümüz takviminin yürürlükte olmadığı o günlerde, Ramazan ayı gelince günleri şaşırmamak için her gün çömleğe bir taş atarmış. Hocanın bir de küçük kızı varmış. Babasının her gün çömleğe bir taş attığını gören küçük kız, babasına yardım etmek maksadıyla olsa gerek, babasının çömleğine bir avuç taş atmış. Ramazanın son günleri yaklaşınca, cemaat hocaya ‘‘Ramazanın kaçı?’’ diye sormuş. Hoca cemaate, ‘‘hele bir eve gidip geleyim size Ramazanın kaçı olduğunu söylerim’’ demiş. Eve gelmiş, taşı saymış fakat çömlekten tam 115 taş çıkmış. Bizim hoca, küçük kızın işi karıştırdığını anlamış. Ancak cemaate ne diyecek? Ramazanın 115’i dese ayıp olacak, öyleyse ben 45’i diyeyim diye karar vermiş. Cemaatin yanına gelince ‘‘bugün Ramazanın 45’i’’ deyivermiş. Cemaat şaşkınlık içerisinde, ‘‘İnsaf et Hoca, hiç Ramazan 45 olur mu’’ deyince; bizim Hoca, ‘‘Siz bana dua edin, eğer iş çömlekten çıkan taşa kalsaydı, bugün Ramazanın 115’i olacaktı’’ demiş.
İkincisi de şöyle; Kırk yıllık evli karı-koca Ramazan orucunu birlikte tutmuşlar, beraberce iftarlar etmişler. Son gün orucunu tuttuktan sonra, hüzünlü bir şekilde hayıflanarak kendi aralarında sohbet etmeye başlamışlar. Bey hanımına: -‘‘Hanım, bunca senedir oruç tutuyoruz, acaba Ramazan-ı Şerif’i memnun edebildik mi?’’ diye sormuş. Hanımı: -‘‘Ah efendi şu düşündüğün şeye bak, mübarek hiç memnun olmasaydı, her sene 11 gün önceden gelir miydi?’’ demiş.
Değerli dostlarım, şaka bir yana biz ‘‘Hoş Geldin Ey Sultan’’ diyerek karşıladığımız mübarek Ramazandan çok memnunduk. Oruç sayesinde sıhhat bulduk. İnşallah mübarek Ramazan-ı Şerif de bizden memnun kalmıştır. Tuttuğumuz oruçlarımızın, kıldığımız teravihlerimizin, verdiğimiz zekât, sadaka ve fitrelerimizin makbul olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim. Hepinizin Ramazan Bayramını canı gönülden kutlar, büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öper, tüm dost ve arkadaşlarıma saygı ve selamlarımı sunarım. Kazasız, belasız bir bayram olsun. Amin.
Dr. Metin Avcı
Kdz. Ereğli Belediyesi
Hak ettiginiz tüm güzelliklerömrünüz boyunca hep bir adim ötenizde olsun
Hayırlı bayramlar hocam.
Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Allah razı olsun.
Güzel yüreğinize kaleminize sağlık değerli hocam..Sağlıkla huzurla geçirebileceğiniz bayramlarınız olsun
Ağzını yüreğine sağlık hocam hayirli bayramlar diliyorum Allah,a emanet ol
Herzaman mükemmelsiniz,on üzerinden on hocam hayırlı bayramlar...
Efradını câmi, ağyarını mâni olmuş. Gönlüne ve kalemine sağlık değerli kardeşim. Bayramınız kutlu ve bereketli olsun.
- s.
- 1