
TÜRK ve AĞUSTOS
02 Eylül 2019 21:31:32
Değerli Okurlarım,
Ağustos ayı, Yüce Türk Milletinin zaferlerle dolu gurur ayıdır.
- 26 Ağustos 1071’de, Türk devletinin temeli atılmış, Anadolu’ya Türk mührü vurulmuştur.
- 27 Ağustos 1389’da Kosova Zaferi,
- 11 Ağustos 1473’te Otlukbeli Zaferi,
- 23 Ağustos 1514’te Çaldıran Zaferi,
- 24 Ağustos 1516’da Mercidabık Zaferi,
- 26 Ağustos 1526’da Mohaç Zaferi,
- 4 Ağustos 1578’de ise Afrika tarihinin dönüm noktası sayılan haçlı ordusu karşısında Vâdi’üs-Seyl Zaferi kazanılmıştır.
- 30 Ağustos 1922’de ise; Başkomutan Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde, Başkumandanlık Meydan Zaferi, aziz milletimizin şanlı tarihinde yerini almıştır. Elbette ki bu zaferlerin temelinde; Türk’ün istiklal aşkı, bağımsız ve hür yaşama azmiyle birlikte, Türk milliyetçiliği vardır. Kısaca cihan tarihinin mukadderatında rol oynayan 8 büyük zafer, Ağustos ayı içerisinde kazanılmıştır.
Değerli Okurlarım,
30 Ağustos 2019 Cuma günü, Cuma vaazını şehrimizin güzide camilerinden Merkez İsmailağa Camiinde yaptım ve Cuma hutbesi okudum. Cumanın feyiz ve bereket dolu manevi havasının, milli bayramımız Zafer bayramıyla denk gelmesinin güzelliğini yaşadım. Cemaatimizle, Cumhuriyetimizin ve Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını, bu zaferde imzası bulunan yüzlerce, binlerce isimsiz kahramanı minnet ve şükranla yâd ettik. Hatta İzmir işgal edildiğinde, istiklal mücadelemizde halkımızı yaptığı konuşmalarla bilinçlendiren, diğer taraftan ATATÜRK’ün Latife hanımla nikâhını kıyan din adamı olarak tanınan İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi’den bile bahsettik.
Namaz çıkışında, cemaatimizin olumlu tepkilerini, hem cami önünde hem de daha sonraki vakitlerde memnuniyetle müşahede ettik. Bu imkânı bahşeden Yüce Allah’a hamd ederken, Cami Din görevlisi arkadaşlarıma da teşekkür ederim.
Ancak minnet ve şükran borçlu olduğumuz ATATÜRK başta olmak üzere, kahraman ecdadımıza vaaz ve hutbelerinde yer vermeyerek, halkımızın tepkisine sebep olan her kim varsa, onları da esefle kınıyorum.
Arkadaşlar! Bu millet ATATÜRK’ü seviyor ve ondan bahsedilmesini, en azından bizlere yaşattığı zafer ve şeref dolu yılların yıldönümlerinde hatırlanmalarını ve dualarımızda zikredilmelerini bizlerden bekliyor.
Emin olun ki; ATATÜRK’ten bahsetmeniz sizlere, kurumunuza ve devletimize karşı cemaatimizin sevgi beslemesini sağlar. ATATÜRK’ten bahsetmediğiniz için imanınız artmaz, bahsederseniz de imanınız azalmaz. Sizlere hepinizin ne olduğunu çok iyi bildiği imanı anlatacak da değilim. Çünkü benim görüşlerim itikadda ve amelde İmam kabul ettiğim Ebû Hanîfe ve İmam Mâturîdî’den farklı değildir. Şayet bu büyük imamların iman konusundaki görüşlerini merak edenler varsa, ‘‘İmam Mâturîdî’nin Fikirlerinde Ebû Hanîfe’nin Etkisi’’ isimli Doktora tezimden okuyabilirler.
Ecdadımızın hayırla yâd edilmesi meselesi, Türk’ün varlığını, bağımsızlığını ve vatanımızın bütünlüğünü borçlu olduğumuz büyüklere karşı şeref borcumuzdur.
Yazıma ATATÜRK’ün ölümünden 15 gün önce, Dolmabahçe Sarayında, Başbakan ve Dış İşleri Bakanı vasıtasıyla tüm dünya Müslümanlarına gönderdiği şu mesajla son vermek istiyorum: ‘‘Bütün dünya Müslümanları, Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)’in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli! Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed’i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli! İslâmiyet’in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler’’. (Prof. Dr. Hanif Faruk, Urduca Yayınlarında Atatürk, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, 1979, s. 102)
Dr. Metin AVCI
Bir Millettin büyüklügü nüfusunun coklugu ile degil,akilli ve fazilet sahibi adamlarlnin sayisi ile belli olur.
Yüreginize kaleminize saglik
Anliyacagimiz sekilde anlatmissiniz
Sayin degerli Dr. Metin Avci,
Büyük anlamli konular hakkinda yazilarinizi hayranla okuyoruz. Bize her konuyu acik ve net anlatiyorsunuz, kapali gözleri aciyorsunuz, bilgisiz kimse kalmasin diye. Allah sizden razi olsun efendim. Türk Milletin basi Mustafa Kemal ATATÜRKe saygimiz sonsuz onun sayesinde Türkiye ayakta kaldi. Ona sonsuz sükran borcluyuz. Bütün dünya ona boyun egiliyor. Bize bu güzel duyguyu geride birakti: „Ne mutlu TÜRKÜM diyene!“
Sizin yazmis oldugunuz yazilari tasvipetmemek mumkunmu cokguzel sizyazmayadevamedin biztakip ediyoruz sizbenim gozumde birdinuzmani ve profosersiniz allah ömrünüzü uzunetsi
Ne güzel anlatmışsın Atatürk ‘ümüzü.Senin gibi din adamlarımız oldukça torunlarımızın geleceğinden umutlanıyorum.Teşekkürler sevgili Metin.
Sevgili hocam, zevkle okudum. Sizinle dinimizi daha çok seviyoruz. İyiki varsınız. Çok sağolun.
Çok uygun buluyorum.Milletimizi birleştirici yollar hayırlı yollardır.Ayrıca Atatürk iyisiyke kötüsüyle bir Başkandır Camilerde onada dua edilmesini uygun görüyorum.Yıllarca uygun görmemiştim şimdi pişmanım.