2025 itibarıyla, ekspertiz firmasının hatalı raporları yüzünden uğranan zararlar nasıl telafi edilir, hangi haklara sahipsiniz ve ekspertize dava açmak için nasıl bir yol izlemelisiniz? Bu yazıda ekspertiz sorumluluğu konusunda güncel bilgiler ışığında, sade bir dille merak edilenleri açıklıyoruz.
1. Ekspertiz Nedir ve Hukuki Sorumluluğu Neyi Kapsar?
Ekspertiz, bir uzman tarafından ikinci el araç, gayrimenkul veya başka bir malın teknik durumunun incelenip raporlanmasıdır. Örneğin araç ekspertizi, aracın motor, kaporta, km gibi kritik özelliklerini kontrol eder; gayrimenkul ekspertizi ise bir evin değerini, fiziki durumunu ve diğer özelliklerini değerlendirir. Bu raporlar alıcılar için önemli karar destekleridir.
Hukuki açıdan, ekspertiz hizmeti sağlayan firma veya eksper, yaptığı raporun doğruluğundan ve özenli hazırlanmasından sorumludur. Bir ekspertiz firmasıyla hizmet aldığınızda aranızda bir sözleşme ilişkisi doğar ve firma, işi uzmanlıkla yapma yükümlülüğü altındadır. Eğer ekspertiz hatası meydana gelir ve rapor gerçeği yansıtmazsa, bu durum ayıplı hizmet olarak değerlendirilir. Yani eksper, size kusurlu bir hizmet sunmuş olur ve kanunen bu hatanın sonuçlarından sorumlu tutulabilir.
Özellikle ikinci el araç satışlarında mevzuat, satıcı ile ekspertizin müteselsil (birlikte) sorumluluğunu öngörür. Bu şu demek: satın aldığınız araçta ekspertiz raporunda belirtilmeyen bir gizli ayıp (kusur) çıkarsa, hem aracı satan kişi hem de raporu düzenleyen ekspertiz firması oluşan zarardan birlikte sorumlu olabilir. Benzer şekilde, gayrimenkul değerlemesinde yapılan bariz bir hata da eksperin hukuki sorumluluğunu doğurabilir. Kısacası, ekspertiz raporunu hazırlayan uzman, raporda atladığı veya yanlış aktardığı önemli bilgiler nedeniyle vatandaşın zarar görmesi halinde hesap vermek durumundadır.
2. Ekspertiz Raporunda Yapılan Hatalar Nelerdir? (Araç ve Gayrimenkul)
Ekspertiz raporlarında ne gibi hatalar yapılabilir? İki ana alanda, araç ve gayrimenkul ekspertizinde, sık karşılaşılan hata örnekleri şöyle:
Araç ekspertizinde sık rastlanan hatalar:
· Gizli hasar veya değişen parça atlanması: Aracın önceden kaza geçirip görmüş olduğu hasarların, boyalı veya değişmiş parçaların raporda belirtilmemesi. Örneğin, ekspertiz raporunda “boyasız” denilen bir parçanın aslında boyalı çıkması.
· Mekanik arızaların tespit edilememesi: Motor, şanzıman, fren, süspansiyon gibi kritik aksamdaki arızaların gözden kaçması ya da yanlış değerlendirilmesi. Örneğin motorda ciddi yağ kaçağı veya şanzıman sorunu olduğu halde raporda “sorun yok” denmesi.
· Kilometre ve performans hataları: Aracın kilometresinin düşürülmüş (orijinalinden daha az gösterilmiş) olmasını eksperin fark etmemesi. Ya da aracın performansını ciddi etkileyen bir sorunu (örneğin çekiş düşüklüğü) raporun ortaya koymaması.
· Elektrik ve elektronik aksaklıkların rapora yansımaması: Airbag, ABS, klima, aydınlatma sistemi gibi güvenlik ve konfor unsurlarındaki arızaların test edilmemesi veya eksik bilgi verilmesi.
Gayrimenkul (ev, arsa) ekspertizinde olası hatalar:
· Değerleme hataları: Evin veya gayrimenkulün piyasa değerinin yanlış hesaplanması. Örneğin, benzer emsallerin fiyatları yanlış değerlendirildiği için evin değerinin olduğundan çok düşük veya çok yüksek belirlenmesi.
· Fiziki ve teknik eksiklerin atlanması: Gayrimenkulün fiziki durumu hakkında hatalar – mesela binada önemli bir yapı sorunu (temelde çatlak, sıva dökülmeleri, tesisat problemleri) olduğu halde raporda bunların belirtilmemesi. Veya evin net kullanım alanının yanlış ölçülmesi.
· İmar ve hukuki durum hataları: Taşınmazın imar durumu, iskan izni, tapu kayıtlarındaki şerhler gibi hukuki bilgilerde eksik veya yanlış beyanlar. Örneğin evin iskanı olmadığı halde eksper raporunda bu detaya değinilmemesi.
· Lokalasyon ve çevre faktörlerinin yanlış değerlendirilmesi: Ulaşım, çevre olanakları veya riskler (örneğin deprem riski, sel alanı vb.) konusunda gerçeğe aykırı değerlendirmeler yapılması.
Yukarıdaki hatalar hatalı ekspertiz raporu olarak nitelendirilir. Araç ekspertizinde “kaporta sorunsuz” denilen bir araçta sonradan ağır hasar kayıtları çıkması veya gayrimenkul değerlemesinde gözden kaçan bir kusur yüzünden evin değerinin düşmesi gibi durumlar, eksperin işini gereği gibi yapmadığını gösterir. Bu tür durumlarda raporu hazırlayan firma, hatalı bilgi veya eksik inceleme nedeniyle hizmetini gerektiği gibi ifa etmemiş sayılır.
3. Hatalı Raporun Yol Açtığı Mağduriyetler
Ekspertiz raporundaki hatalar vatandaş için ciddi mağduriyetlere yol açabilir. Özellikle ikinci el araç alımında, alıcı tüm kararını ekspertiz raporuna güvenerek verir. Eğer rapor eksik veya yanlışsa, alıcı beklemediği sorunlarla karşılaşabilir. Örneğin:
· Maddi zararlar: Hatalı rapor sonucunda alınan araçta sonradan ciddi arızalar çıkabilir. Alıcı, araca ek tamir masrafları ödemek zorunda kalabilir. Örneğin ekspertiz raporu temiz çıkan bir aracın aslında ağır kazalı olduğu ortaya çıkarsa, aracın değeri düşer ve alıcı maddi kayba uğrar. Benzer şekilde, gayrimenkul raporundaki bir hata yüzünden evin piyasa değerinin aslında daha düşük olduğu anlaşıldığında, alıcı fazla ödeme yapmış olur.
· Güven kaybı ve hayal kırıklığı: Vatandaş, uzman raporuna güvenip büyük bir yatırım yapmışken, sonradan ortaya çıkan sorunlar ciddi hayal kırıklığı yaratır. Araçta sürekli arıza çıkması veya evde beklenmedik sorunların baş göstermesi, hem moral bozukluğu hem de ek uğraşlar demektir.
· Zaman ve emek kaybı: Hatalı ekspertiz raporu mağduru, hakkını aramak için uzun bir uğraşa girebilir. Aracını sürekli tamire götürmek, evde tadilat işleriyle uğraşmak veya hukuki süreçlerle meşgul olmak zaman alıcıdır. Bu süreçte araç veya ev beklenen faydayı sağlayamaz, gündelik yaşam olumsuz etkilenir.
· Finansal planların bozulması: Özellikle bir gayrimenkul ekspertiz hatası sonucu, bankadan daha az kredi çıkması sık görülen bir sorundur. Eksper evin değerini olması gerekenden az belirlediyse, banka da beklenenden düşük kredi verir. Bu durumda alıcı, ek nakit bulma zorunda kalabilir veya ev alma planı suya düşebilir. Tersi durumda, eksper değerini aşırı yüksek belirlemişse ve alıcı buna göre yüksek bedel ödediyse, sonradan evini satmak istediğinde zarar etme riskiyle karşılaşabilir.
Kısacası, hatalı bir ekspertiz raporu vatandaşın hem cebini yakar hem de yaşamını zorlaştırır. Güvendiği rapor yüzünden mağdur olan kişi, kendini aldatılmış hissedebilir ve telafisi güç kayıplarla karşılaşabilir.
4. Vatandaşın Hakları Nelerdir?
Bir hatalı ekspertiz raporu ile mağdur olduysanız, yasal olarak çeşitli haklarınız var. Türk hukuku, böyle durumlarda tüketiciyi koruyan hükümler içermektedir. Öncelikle, ikinci el araç veya konut alımında ekspertiz raporundaki hata, bir ayıplı hizmet veya ayıplı mal durumu yarattığı için bazı seçimlik haklarınızı kullanabilirsiniz. Bu haklar genellikle şunları içerir:
· İade hakkı (Sözleşmeden dönme): Aracı veya gayrimenkulü, ortaya çıkan ciddi ayıp nedeniyle geri verme ve ödediğiniz bedelin iadesini talep etme hakkınız vardır. Örneğin, ekspertiz raporunda “kazasız” denilen bir araç aslında ağır hasarlı çıkarsa, aracı satıcıya geri verip paranızı geri isteme seçeneğiniz olabilir.
· Ücretsiz onarım veya masraf karşılama: Hatanın giderilmesini talep etme hakkınız bulunur. Araçta sonradan çıkan arızaların tamirini karşı taraftan (satıcıdan veya ilgili firma/eksperden) isteyebilirsiniz. Gayrimenkulde de raporda belirtilmeyen bir kusur (örneğin su tesisatı sorunu) ortaya çıktıysa, bunun tamirini talep edebilirsiniz. Eğer tamir yapılması mümkün değilse veya makul değilse, bir sonraki hakka başvurulur.
· Bedel indirimi: Ayıp sebebiyle ödediğiniz bedelden indirim talep edebilirsiniz. Yani aslında malın gerçek değeri daha düşük olduğu için, aradaki farkın size iade edilmesini istersiniz. Örneğin ekspertiz raporunda kusursuz diye alınan araçtaki gizli kusurlar sebebiyle aracın piyasa değeri 50.000 TL düştüyse, bu tutarın tazminini isteme hakkınız vardır.
· Tazminat (Zararın giderimi): Yukarıdaki haklara ek olarak ya da bunlar yerine, oluşan tüm zararlarınız için parasal tazminat talep edebilirsiniz. Bu kapsamda, ekspertiz firmasının sorumluluğu gereği size şu kalemleri ödemesi gündeme gelebilir: raporda gözden kaçan arızanın tamir masrafları, araçta oluşan ikinci el değer kaybı, ayıp yüzünden ödediğiniz fazla bedel, aracı iade ettiyseniz noter satış masrafları ve diğer uğradığınız maddi zararlar.
Bunun yanında, ekspertiz raporu şikayet konusu da olabilir. Yani hatalı rapor düzenleyen firmayı ilgili makamlara şikayet ederek denetim ve idari yaptırım uygulanmasını talep edebilirsiniz. Özellikle ekspertiz firmaları, Ticaret Bakanlığı’nın yetki verdiği kuruluşlar olmalı ve belirli standartlara uymalıdır. Eğer firma kusurlu davranmışsa, Bakanlık nezdinde veya Tüketici Hakem Heyeti’ne şikayette bulunarak hakkınızı arayabilirsiniz. Ayrıca, ekspertiz şirketlerinin birçoğunun mesleki sorumluluk sigortası bulunmaktadır; bu da zararınızın sigorta yoluyla karşılanmasını kolaylaştırabilir. Bu gibi sigorta veya idari başvuru yolları bulunsa da, çoğu zaman etkin çözüm hukuki yollara başvurmak olacaktır.
Özetle, vatandaş olarak hakkınız; ya hatanın düzeltilmesini (onarım), ya işlemin iptalini (iade), ya bedel farkının ödenmesini (indirim) ya da tüm zararınızın tazmin edilmesini talep etmektir. Bu haklarınızı satıcıya, ekspertiz firmasına veya durumun niteliğine göre her ikisine birden yöneltebilirsiniz. Tabii ki, karşı taraf bu talepleri iyi niyetle yerine getirmezse, hakkınızı yargı yoluyla aramanız gerekebilir.
5. Dava Açma Süreci ve Başvurulacak Mahkeme
Hatalı bir ekspertiz raporu yüzünden mağdur olduysanız ve kendi girişimlerinizle çözüm alamadıysanız, hukuki süreç başlatma hakkınız vardır. Dava yoluna gitmeden önce ve dava sırasında izlemeniz gereken adımları şöyle özetleyebiliriz:
1. Hatanın Tespiti ve Belgelendirilmesi: Öncelikle, ekspertiz raporundaki hatayı somut olarak tespit edin. Aracınızda sonradan ortaya çıkan kusurları veya evinizde fark ettiğiniz sorunları bir uzmanla doğrulayın. Örneğin aracı farklı ve güvenilir bir ekspertiz firmasına yeniden gösterip ayrıntılı bir rapor alabilirsiniz. Ya da gayrimenkul için bağımsız bir teknik inceleme yaptırabilirsiniz. Bu yeni rapor veya teknik değerlendirme, ilk raporun hatalı olduğunu gösterecek en önemli delil olacaktır. Ayrıca araç için servis kayıtları, Tramer (kaza kayıt) sorguları veya fotoğraflar da kanıt niteliği taşır.
2. Ekspertiz Firmasına ve Satıcıya İhbar: Hatanızı belgeledikten sonra, vakit kaybetmeden durumu yazılı olarak ekspertiz firmasına ve gerekiyorsa satıcıya bildirin. Bu bildirimde, ortaya çıkan ayıpları anlatın ve yukarıda bahsedilen haklarınızdan hangisini talep ettiğinizi açıkça belirtin. Örneğin “Aracın ekspertiz raporunda belirtilmeyen motor arızası çıktı, tamir masrafım şu kadar, bu zararın karşılanmasını talep ediyorum” gibi. Bu ihbarı mümkünse noter kanalıyla veya yazılı/sesli kanıt bırakacak şekilde yapmanız ispat açısından iyidir. Hızlı davranmak önemlidir, çünkü hukuken ayıp ortaya çıkar çıkmaz makul süre içinde satıcıya/eksperte bildirilmeli. Aşırı gecikme, haklarınızın zayıflamasına yol açabilir.
3. Arabuluculuk (Zorunlu arabulucu başvurusu): 2025 yılı itibarıyla, tüketici uyuşmazlıklarının pek çoğunda dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu hale gelmiştir. Eğer ekspertiz firması veya satıcı, ihbarınıza rağmen zararı karşılamayı reddederse, dava açmadan önce adliyelerdeki tüketici arabuluculuk merkezine başvurmalısınız. Arabulucu, sizin ve karşı tarafın uzlaşması için aracı olacaktır. Bu aşamada çoğu zaman karşı tarafla anlaşma sağlanamazsa bile, arabulucuya başvurduğunuzu gösteren bir tutanak almak dava için gereklidir.
4. Dava Açma (Mahkeme süreci): Arabuluculuk sonuç vermezse veya bazı durumlarda (örneğin çok düşük meblağlar için) arabuluculuk kapsam dışıysa, artık dava açmak aşamasına geçilir. Peki, hangi mahkemeye başvurulur? Bu tip ihtilaflar, eğer siz tüketici konumundaysanız (yani aracı/ev alırken ticari veya profesyonel amaçla değil de kişisel amaçla aldıysanız), Tüketici Mahkemesi görevlidir. Tüketici Mahkemesi, bu uyuşmazlıkları çözmekle özel olarak yetkilendirilmiş sivil mahkemedir. Dava dilekçenizi hazırlarken, ekspertiz raporunun hatalı kısımlarını, ortaya çıkan zarar miktarını, yaptığınız bildirimi ve elinizdeki kanıtları güzelce belirtmeniz gerekir. Bu davada hem ekspertiz firmasını hem de gerekirse satıcıyı birlikte davalı olarak gösterebilirsiniz. Uğradığınız zararın büyüklüğüne göre, dilekçede talep ettiğiniz tazminatı tam olarak ya da kısmi olarak belirtebilirsiniz.
5. Tüketici Hakem Heyeti seçeneği: Burada önemli bir nokta, maddi zararınızın miktarıdır. Her yıl devlet, belirli bir parasal sınırın altındaki tüketici uyuşmazlıklarının Tüketici Hakem Heyetleri’nde çözülmesini zorunlu kılar. 2025 yılında bu sınır oldukça yüksek bir seviyede olup (örneğin 2024 yılında bu sınır 100 bin TL’nin üzerindeydi), eğer sizin talep ettiğiniz tazminat bu sınırın altındaysa doğrudan Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurmanız gerekebilir. Hakem heyetleri, mahkemeye gitmeden önce tüketici ile satıcı/hizmet sağlayıcı arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye çalışan resmi kurullardır. Başvurunuz üzerine heyet, delilleri inceleyip bir karar verir. Hakem heyeti kararı bağlayıcıdır ve taraflarca 15 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşir. Ancak çoğu ekspertiz hatası vakasında zarar miktarı yüksek olabildiğinden, genellikle doğrudan Tüketici Mahkemesi’nde dava açmak söz konusu oluyor. Yine de, sizin olayınıza uygun yolu belirlemek için bu parasal sınırı kontrol etmekte fayda var.
6. Yargılama ve ispat: Dava açıldıktan sonra mahkeme, genellikle kendi atayacağı bilirkişi aracılığıyla inceleme yapacaktır. Mahkemenin atadığı bilirkişi, aracı veya evi yeniden inceleyip ilk raporun hatalı olup olmadığını, hatalıysa bunun ne kadar zarara yol açtığını saptayan bir rapor sunar. Siz de kendi topladığınız kanıtları (ikinci ekspertiz raporu, fotoğraflar, faturalar vs.) mahkemeye sunacaksınız. Tüm bu süreçte mahkeme, eksperin gerçekten kusurlu olup olmadığına ve ne kadar sorumluluğu olduğuna karar verir. Eğer lehinize karar çıkarsa, mahkeme ekspertiz firmasının (ve varsa satıcının) size belirli bir tazminat ödemesine hükmedecektir.
7. Zamanaşımı süresi: Hukuki haklar sonsuza dek sürmez; belirli sürelerde kullanılmalıdır. Ekspertiz raporundaki hata nedeniyle açacağınız davalarda genel olarak 2 yıllık zamanaşımı süresi söz konusu olabilir. Bu süre, ayıbı/hatalı raporu öğrendiğiniz tarihten itibaren başlar. Yani sorun ortaya çıktıktan sonra iki yıl içinde dava yoluna başvurmazsanız hakkınız zaman aşımına uğrayabilir. Ancak eğer ekspertiz firmasının ağır ihmali veya kasıtlı bir hilesi varsa (örneğin bilerek yanlış rapor düzenlemişse), bu durumda 2 yıllık süre aşılmış olsa bile sorumluluk devam edebilir. Yine de, hak kaybına uğramamak için vakit geçirmeden yasal işlemlere başlamanız en güvenli yoldur.
Sonuç olarak, ekspertize dava açmak süreci adım adım ilerleyen bir maratondur. Doğru delilleri toplamak, usul kurallarına uymak ve haklarınızı etkin biçimde savunmak gerekir. Gerek hazırlık aşamasında gerek dava sırasında bir hukuk uzmanından destek almak, özellikle karmaşık teknik konular içeren bu tür davalarda başarınızı artırabilir. Unutmayın, yasal yollar sabır gerektirse de haklı olduğunuzda mağduriyetinizin giderilmesi mümkündür.
6. 2025 Yılı İtibarıyla Güncel Hukuki Gelişmeler
2025 itibarıyla ekspertiz sorumluluğuna dair yasal zeminde ve uygulamalarda bazı güncel gelişmeler bulunmaktadır. Bu gelişmeler, hem tüketicinin hak aramasını kolaylaştırmayı hem de ekspertiz hizmetlerinin daha güvenilir hale gelmesini hedeflemektedir:
- Zorunlu Arabuluculuk Uygulaması: Yukarıda da belirttiğimiz gibi, 2023 yılı sonunda yapılan düzenlemeyle tüketici uyuşmazlıklarında arabulucuya başvuru şartı getirilmiştir. Bu, 2025’te de geçerli olan bir uygulamadır. Artık ekspertiz raporu kaynaklı bir anlaşmazlıkta doğrudan dava açmadan önce arabuluculuk sürecini işletmek zorunludur. Bu yenilik, mahkemelere gitmeden, daha hızlı ve masrafsız bir çözüm imkânı sunmayı amaçlıyor. Mağdur tüketiciler için arabuluculuk, karşı tarafla uzlaşma sağlanabilirse zaman kazandırabilir; uzlaşma olmazsa da dava yolunun açılmasının ön şartıdır.
- Tüketici Hakem Heyeti Parasal Sınırlarının Yükseltilmesi: Her yıl enflasyon ve ekonomik göstergeler ışığında, Tüketici Hakem Heyetleri’nin bakacağı uyuşmazlıklar için parasal sınırlar güncellenir. 2024 başında yapılan düzenlemelerle bu sınırlar oldukça yükseltilmiştir. Bu durum 2025’te de devam etmektedir. Yani daha yüksek meblağlı uyuşmazlıklarda bile tüketici hakem heyetlerine başvurma imkânı genişletilmiştir. Bu, ekspertiz raporu nedeniyle ortaya çıkan zararların daha hızlı çözümü için tüketicilere bir alternatif yol sunar. Örneğin, diyelim ki ekspertiz hatası yüzünden 80.000 TL zarara uğradınız; güncel sınırlar dâhilinde bu uyuşmazlığı hakem heyetine taşıyabilirsiniz. Önceden bu tutardaki bir zarar için direkt mahkemeye gitmek gerekebilirdi.
- İkinci El Araç Satışında Garanti ve Standartlar: Geçtiğimiz yıllarda yürürlüğe giren ve 2025’te de yürürlükte olan yönetmeliklere göre, belli yaş ve kilometrenin altındaki ikinci el araç satışlarında ekspertiz raporu zorunluluğu devam ediyor. Aynı zamanda, satıcılar bu araçlar için 3 ay/5.000 km motor ve aktarma organları garantisi vermek zorundalar. Bu düzenleme, ekspertiz raporlarının standartlarını da yükseltti. Ekspertiz firmalarının Bakanlık’tan yetki belgesi almış, belirli teknik yeterliliklere sahip olması gerekiyor. Tüketiciler 2025’te ikinci el araç alırken, raporu düzenleyen firmanın güvenilir ve yetkili bir işletme olmasına dikkat etmeli. Aksi takdirde, yetkisiz bir yerden alınan raporla araç satın almak, hak arama sürecinde sıkıntı yaratabilir. Bu güncel gelişme, tüketiciyi korumaya yönelik önemli bir adımdır ve ikinci el piyasasında ekspertiz sorumluluğu bilincini artırmıştır.
- Mesleki Sorumluluk Sigortaları ve Denetimler: 2025 yılına gelindiğinde, gerek araç ekspertizi gerek gayrimenkul değerlemesi yapan uzmanlar üzerinde denetimler sıkılaşmıştır. Birçok ekspertiz firması, olası hatalarına karşı mesleki sorumluluk sigortası yaptırmaktadır. Bu, rapor hatası durumunda tüketicinin zararının sigorta kanalıyla telafisine yardımcı olur. Ayrıca, değerleme uzmanlarını bünyesinde barındıran kuruluşlar (örneğin gayrimenkul değerleme şirketleri) düzenli olarak Sermaye Piyasası Kurulu ve ilgili meslek birlikleri tarafından denetlenmektedir. Bu denetimler, hatalı rapor olasılığını düşürmeyi ve meydana gelen hatalarda da hızlıca sorumluluğun yerine getirilmesini sağlamayı hedefler.
- Yargıtay Kararları ile Netleşen İçtihatlar: Son yıllarda yüksek mahkemelerin verdiği kararlar, ekspertiz sorumluluğu konusunu netleştirmiştir. Yargıtay, ikinci el araçlarda hatalı ekspertiz raporu bulunması halinde alıcının hem satıcıya hem ekspertize karşı talepte bulunabileceğini teyit eden kararlar vermiştir. Bu içtihatlar, yerel mahkemeler için yol gösterici olup, tüketicilerin elini güçlendirmektedir. Örneğin, Yargıtay’ın 2023 yılında verdiği bir kararda, aracın tavanı boyalı olmasına rağmen eksper raporunda “orijinal” denildiği ve alıcının bu nedenle zarar ettiği olayda, ekspertiz firmasının tazminatla sorumlu tutulması onanmıştır. Bu gibi güncel kararlar, 2025’te bu alandaki hak arayışlarında emsal oluşturacak şekilde birikmiştir.
Sonuç olarak, 2025 yılı itibarıyla hem yasal düzenlemeler hem de yargı kararları, ekspertiz raporlarında yapılan hataların hesabının sorulması yönünde vatandaş lehine gelişmiştir. Eğer bir ekspertiz hatası nedeniyle mağdur duruma düşerseniz, artık haklarınızı daha bilinçli bir şekilde kullanabilir ve daha etkin yollardan sonuç alabilirsiniz. Yine de en baştan önlem olarak, ekspertiz hizmeti alırken güvenilir, yetkili ve referansları iyi olan kurumları tercih etmek, raporu iyice incelemek büyük önem taşıyor. Unutmayın, hatalı ekspertiz raporu bir son değil; yasal haklarınızı bilerek hareket ederseniz, uğradığınız zararın karşılanması ve adaletin yerini bulması için önemli adımlar atabilirsiniz.