Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs dolayısıyla bulunduğu Zonguldak’ta vatandaşlara yaptığı konuşmada her şeyi adalet üzerine inşa etmeye çalıştıklarını söyledi.

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Zonguldak’ta vatandaşlara hitap etti. Cumhurbaşkanı olduğunda Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) aşamalı olarak 5 bin işçi alacaklarının sözünü veren Kılıçdaroğlu, “Emekçiye yeteri kadar para vermiyorlar. Zaten işçi de doğru dürüst kalmadı. Batan kim? Esnaf. Esnaf da terk etti Zonguldak'ı. Ne yapsın? Çalışan yok. Üreten yok. Alın teri döken yok. Kazanan yok. Gidip alışveriş yapacak kişi olmuyor. Esnaf kardeşim de unutmasın. 5 bin işçi çalıştığında en çok esnaf da kazanmış olacak. Ve sözüm var, 6 liderin sözü var. Esnaf sahipsiz, esnafı sahipsiz bırakmayacağız. Onların bakanlığını da kuracağız. Esnaf Bakanlığımız da olacak. Herkesin kazandığı güzel bir Türkiye'yi inşa etmek için yola çıktık. Türkiye'nin bir değişime ihtiyacı var. Türkiye'nin huzura ihtiyacı var. Türkiye'nin ayrışmaya, kavgaya değil, beraber olmaya, birlikte olmaya, birlikte çalışmaya ihtiyacı var. Her evde her mutfakta berekete ihtiyacı var. Birlikte yaşamaya ihtiyacımız var. Bu zor günler geçecek. Evet güzel günler mutlaka gelecek. Hiç endişe etmeyin. Bunu da sağlayacağız” dedi.

Köylerde kimse kalmadığı için oraların boş kaldığını anlatan Kılıçdaroğlu, “Köyler boşaldı. Köylerde kimse kalmıyor. Kalmak da istemiyor. Söz verdim. Gittiğim her yerde söylüyorum. Hiç endişe etmeyin. Bütün köy okullarını yeniden açacağız. Ve yüz bin öğretmenin atamasını yapacağız. İnsanlar evlatlarını okutmak için şehirlere geliyorlar. Köyde öğretmen olsun ne olacak? Köyün imamı var eyvallah. Köyün öğretmeni olacak eyvallah. Köyde ziraat mühendisi olsun, ziraat teknisyeni olsun, eyvallah. Veteriner hekim olsun, eyvallah. Niye olmuyor bunlar? Neden olmuyor? Gencecik üniversiteyi bitirmiş işsiz. Bunlara iş verin kardeşim. Köye gitsinler. Köyde çalışsınlar. Köyde üretsinler. Köyde yardım etsinler. Çiftçi kazansın. Herkes kazanacak burada. Bu işin zarar edeni yok zaten. Eti dışarıdan getir, canlı hayvanı dışarıdan getir. Buğdayı dışarıdan getir. Arpayı dışarıdan getir. Yulafı dışarıdan getir. Ya ne oldu ya? Biz dışarıya mı çalışacağız? Olmaz. Bu düzeni ters yüz edeceğiz. Ne ezen ne ezilen insanca, hakça bir düzen. Rahmetli Ecevit buranın da milletvekiliydi. O diyordu, ne ezen, ne eziyet, insanca hakça bir düzen diyordu. İnsanca hakça bir düzeni getireceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın” ifadelerine yer verdi.

2015 yılından beri emeklilere ikramiye konusunda ısrarcı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ya emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı'nda birer maaş ikramiye verin. Asgari ücret kadar olsun. En azından torunu gelirken, çocukları gelirken ya ceplerine 5-10 lira harçlık koyar bu insan. Ve sokağa çıkar, kahveye gider. Kahvede arkadaşlarına bir çay ısmarlar diye. Önce parayı nereden bulacaksın dediler. Bir sürü laf ettiler. Arkasından bin lira verdiler. Sonra ısrar ettim. Seçim geliyor ya. Biraz daha artırdılar bu rakamı. Sözüm söz söz. Asgari ücret kadar Ramazan ve Kurban Bayramı'nda emeklilere birer ikramiye vereceğiz. Kurban Bayramı'nda bankaya gidecek emekli kardeşim, bankadaki hesabına bakacak emekli kardeşim 15 bin liralık ikramiyesini görecek. Parayı nereden bulacaksın diyorlar. Değerli kardeşlerim, devasa bir bütçemiz var. Bütçede paranın nereye harcanması gerektiğine siyasi iktidar karar verir. Siyasi iktidar dese ki emekçiye az verin bütçeden para az ayrılır. Beşli çetelere çok verin ve oraya daha fazla para çıkar. Şuraya uyuşturucu baronlarıyla ilgili bir şeyler yapın. Herkese para var. Emekliye gelince nereden bulacaksın? 27.5 yılımı devlete harcadım. Bütçe nasıl yapılır? Gayet iyi bilirim. Devletin ne olduğunu da gayet iyi bilirim. Paranın nerelere harcanması gerektiğini de gayet iyi bilirim. Savurganlığı önlemenin nasıl olması gerektiğini gayet iyi bilirim. Emekçiye para verilecek derseniz bütçeye ödeneği koyarsınız. Emekçiye Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda zaten yılda iki sefer birer ikramiye vermenin hiçbir sakıncası yok, ödeneğini koyarsınız. Para da ona göre harcanır. Sözüm söz. 418 milyar doları dışarıya götürenler size ne sözüm söz? Götürdüğünüz paranın tamamını getireceğim ve bu millete vereceğim Hiç endişe etmeyin. Onlar sanıyorlar ki bay Kemal devleti bilmez. Devleti tanımaz. Devlet bakidir. Devlet, adalet üzerine inşa edilir. Devlet parti değildir. Parti devletine dönüştürdüler Türkiye Cumhuriyeti Devletini” diye konuştu.

“Her şeyi adalet üzerine inşa etmeye çalışıyorum”
Her şeyin adaletini düşündüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, “Her şeyi adalet üzerine inşa etmeye çalışıyorum. Bundan emin olmanızı isterim. Bir şey daha bizim pırıl pırıl evlatlarımız işsiz, gencecik çocuklar işsiz. Ama 3 milyon 600 bin Suriyelimiz var. Sizlerin oylarıyla Allah nasip ederse iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine uğurlayacağız. En geç iki yıl içinde. Bize diyorlar ya Bay Kemal milliyetçi değil. Ya vatanını seven kim? Bay Kemal. Yabancıları göndermek isteyen kim? Bay Kemal. Yabancılardan medet uman kim? Onlar. Her türlü kötülüğü yapanlar onlar ama suçlu Bay Kemal oluyor. Ben bu milletin vicdanına güveniyorum. Bu milletin ahlakına, bu milletin erdemine güveniyorum. Beraber bu ülkeyi değiştireceğiz, bir değişime ihtiyacımız var. Bir değişim olsun artık ya. Yeter artık ya. 20 yıldır, 22 yıldır, yeter. Memleketi ne hale getirdiler? Ya bu memleket Allah aşkına ya bir kuru soğana muhtaç hale gelir mi ya? Bir kuru soğan alamaz hale geldik ya. Yazıktır günahtır” şeklinde konuştu.

CHP iktidara geldiğinde Filyos Limanındaki çalışmaların duracağı yönündeki iddialara da cevap veren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “CHP gelirse, Kılıçdaroğlu gelirse yapmayacakmış. Ya niye yapmayalım? Hayır niye yapmayalım? Sizin babanızın malı mı? Orası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait ve yapacağız. Daha güzelini yapacağız. Daha iyisini yapacağız. Karadeniz'de tersaneler var. Tersaneler büyümesi lazım. Evet büyümesi lazım. İstihdam oluşturmak lazım. Yapmıyorlar. Para nereye gidiyor? Beşli çetelere gidiyor. Beşli çeteler ne yapıyor? Yahu şu Kemal Kılıçdaroğlu'nun ayağını nasıl kaydırabiliriz? Nasıl böyle Cumhurbaşkanı yapmaktan vazgeçirebiliriz? Sen saraylara güvenirsin. Ben halka güvenirim. Sen beşli çeteler için çalışırsın. Ben halk için çalışırım.”

“Bize milliyetçilik dersi verenlerin gerçek anlamda milliyetçi olması lazım” diyen Kılıçdarooğlu, “Kuzey Irak'ta askerin kafasına çuval geçirilirken ne yaptılar Allah aşkına? Seslerini bile çıkarmadılar. Sinan Ateş cinayetini gayet iyi takip ediyor bu kardeşiniz. Hiç endişe etmeyin. Dosyayı kapatmaya çalışıyorlar. Kapattırmayacağım o dosyayı. Katilleri yakalayacağım ve adalete teslim edeceğim. Aynı şekilde Gaffar Okan için de aynı düşüncem var. Hiç endişe etmeyin değerli arkadaşlarım. Bir Suriye tezkeresi var. Diyorlar ki Kılıçdaroğlu Suriye tezkeresine niye hayır dedi. Suriye tezkeresinde ne vardı? Terör örgütleriyle mücadele için yabancı askerleri Türkiye'ye davet etme hakkı vardır. Ben Milli Kurtuluş Savaşı'nı veren ve o gelenekten gelen bir anlayışın siyasetçisi olarak kendi ülkemde hiçbir zaman bir yabancı asker postalı istemiyorum. Bahçeli'ye sorduk. Bu yabancı askerler kim? Kimi davet edeceksiniz? Amerikalıları mı? Rusları mı? Yunanları mı? Almanları mı? Kimleri davet edeceksiniz? Erdoğan'a sordum. Hangi yabancı askerleri davet edeceksiniz? Terörle mücadelede bizim güvenlik güçlerimiz tarih yazmışlardır. Terörle mücadelede büyük başarılar elde etmişlerdir. Ya onların hepsinin eli öpülür. Sen kalkıyorsun terörle mücadelede yabancı askerleri davet edeceğim diyorsun. Bay Kemal buna evet desin. Bay Kemal evet der mi ya? Bay Kemal Kurtuluş Savaşının ne olduğunu bilir. Her şeyi bilir” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi