Deprem konusunda 22 yıldır araştırmalar gerçekleştiren Coğrafi Bilgi Sistemleri Bölümü'nü okuyan, Karadeniz Ereğli'de yıllarca muhabir ve sayfa editörlüğü görevlerini başarıyla yürüten, bir dönem Olay67'de de köşe yazarlığı yapan 40 yaşındaki Timuçin Özat, 23 Ekim 2011'de yaşanan 7,2 büyüklüğündeki Van (Erciş-Tabanlı) depremini aylar öncesinden, yer, büyüklük ve zaman olarak İHA'ya açıklamış, depremden 10 ay önce onlarca yerel gazetede bu haber yayınlanmıştı.
Van depreminden yıllar önce de dönemin Kdz. Ereğli Kaymakamı Aziz İnci'nin talebi üzerine 8 ayda yaklaşık 30 sayfalık rapor hazırlayan Özat, basın eşliğinde bu raporu Kaymakam İnci'ye sunmuştu.
8 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM ve TSUNAMİ İDDİASI!
22 sene içerisinde, 23 tespit gerçekleştiren ve bunlardan 18'ini yaşanmadan önce basın ve "Yer altından notlar" adındaki sosyal paylaşım sitelerinden duyuran Özat, yaklaşık 5 senedir üzerinde çalıştığı araştırmasıyla ilgili; "Yunanistan'ın güneyindeki Girit Adasında yaklaşık 20 senedir hazırlık evresi depremleri yaşanıyor. Bu salınımlar son 6 senedir arttı ve 4,o - 6,4 büyüklükleri arasında 427 aktivite yaşandı. Bu hazırlık evresi salınımları önümüzdeki aylarda da kuvvetle muhtemel devam edecek görünümünde... Burası, Afrika Kıtası'nın Anadolu ve Ege'nin altına daldığı, dalma-batma kuşağı. Buradaki depremlerin büyüklükleri 8'i aşabiliyor. 8,4 büyüklüğüne ulaşabiliyor. Çeşitli parametreler bazında bu kesimde 4 sene içerisinde, 7,6 - 8,2 büyüklükleri arasında salınım ihtimali yüksek! Sarsıntı kırılma boyutuna göre 50 ila 90 saniye arasında sürebilir ve orta derinlikte olacağı için çok geniş alanlardan hissedilebilir. 1000 kilometre uzağı bile zemin durumuna göre hafifte olsa titredir. Girit- Helen - Kıbrıs Yayında olacak bir deprem tsunamiyi tetikleyecektir ve Güneybatı Anadolu kıyıları, yüzlerce sene önce olduğu gibi ciddi şekilde etkilenebilir. Güney Ege ve Batı Akdeniz kıyılarına sarsıntıdan 15 ila 25 dakika sonra iki - üç dalga halinde süpürtü yani tsunami dalgaları ulaşabilir. Tsunaminin ilerleyiş hızı saatte 300 ila 400 kilometre arasında olsa da kıyıya yaklaştıkça yavaşlayacak ancak dalgaların boyutu artacaktır. Buna su duvarı deniyor. Bu tipik tsunami davranışıdır. Kaçmak veya yükseğe çıkmak için yeterli zaman olacak. Bu konuda günlük yaşamımızı aksatmadan bilinçlenebiliriz" dedi.
"DEPREMLERİ BİLEN BİR FORMÜL YOK ANCAK..."
Türkiye’de jeolojik hareketlilik üzerine “bilimsel parametreler ve matematiksel modeller” geliştirdiğini ve bunların büyük bölümünün uluslararası alanda da kullanılan bilimsel yöntemler olduğunu kaydeden Timuçin Özat, bugüne kadar yer, zaman ve büyüklük vererek 23 deprem tespiti yaptığını, bunların 18’inin gerçekleştiğini, büyük bölümünün de olmadan önce internet, gazete ve sosyal medyada paylaşıldığını ifade etti.
Özat, “Depremi yüzde 100 bilmek diye bir şey yok, her deprem tahmin de edilemez lakin yeterli bilgiye sahip bazı bölgelerdeki sismik boşlukların disiplinli şekilde izlenmesiyle, istatistiklerin doğrulanıp, sismik boşlukların, kilit bölgelerdeki gerilimlerin analizleriyle yüzde 60 ila 85 arasında yoğun şekilde matematikten de yararlanarak tahmin yapılabilir. Yüzde 15-20 yanılma payı normaldir. Birçok veri var lakin bunları anlatmaya, yazmaya kalksam çok uzun sürer ve karmaşık duruma gelebilir” şeklinde konuştu.
VAN'DAKİ ve İRAN'DAKİ 4 DEPREMİ BİLMİŞTİ
En belirgin tahminlerinden birinin 604 can kaybına yol açan 23 Ekim 2011’deki 7,2 büyüklüğündeki Van (Erciş-Tabanlı) ve 40 can kaybının olduğu 9 Kasım 2011'de 5,7 büyüklüğündeki Edremit-Gevaş (Van) depremleri olduğunu üzülerek dile getiren Timuçin Özat, şu an da beklediği dört deprem bulunduğunu, bunlardan en kritik olanının Girit Adası (Akdeniz) olduğunu vurguladı. Afrika Plakası’nın Anadolu’nun altına dalması sonucu bölgede, 1303'ten beri sismik boşluk durumunda olan kesimde “722 yıllık bir gerilme biriktiğini” savunan Özat, 2026-2029 arasında Girit’in güney hattında, Richter olarak 7,6–8,2 büyüklüğü arasında, Mercalli bazında merkez üssü ve çevresinde yer yer 8-9-10 şiddetinde bir salınım meydana gelebileceğini ileri sürdü. Özat, büyüklük ve şiddet kavramlarının karıştırılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Diğer yandan, Özat ayrıca, 2012'de İran - Tebriz'de yaşanan 6,1 ve 6,3 büyüklüğündeki sarsıntıları da aylar öncesinde duyurmuştu. Özat, önümüzdeki aylarda 2026'da İran'ın doğu ve kuzeydoğu hattında 6,2 - 6,8 büyüklükleri arasında salınım ihtimalinin yüksek olduğuna da dikkat çekti.
MUĞLA, AYDIN, İZMİR ve ANTALYA...
Bölgedeki büyük bir salınımın Akdeniz genelinde tsunami riski oluşturacağını belirten Özat, Datça, Fethiye, Marmaris, Milas, Bodrum, Ula, Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Seydikemer (Muğla), Antalya’nın batısı özellikle Finike, Kaş, Kale, Kumluca ve doğusunda Gazipaşa, Alanya ilçeleri, Aydın'ın Kuşadası, Didim, Söke ilçeleri ile İzmir'in güneyinde Selçuk, Menderes, Seferihisar, Urla, Çeşme kıyılarının etki alanında olduğunu söyledi. Tsunami dalgalarının 15 ila 25 dakika da Türkiye kıyılarına ulaşabileceğini, dalga boyunun 2 ila yer yer en fazla 8-9 metre, ilerleme mesafesinin ise düz alanlarda yer yer 1 ila en fazla 2 kilometre olabileceğini söyledi. Özat bu konuda Yunanistan'daki çalışmaları da senelerdir takip ettiğini anlatarak; "Şunu da ifade edeyim, Güney Ege ve Akdeniz'deki irili-ufaklı dalgalar dalgaların etkisini kısmen de olsa kıracaktır. Doğal koruyucu bir sed."
KAYMAKAMA RAPOR VERMİŞTİ
Jeolojik yer olaylarına karşı ilgisinin 1999 yılına dayandığını ifade eden Özat şöyle devam etti: "17 Ağustos'ta Doğu Marmara'da Gölcük merkezli 7,6 büyüklüğünde depreme Karadeniz Ereğli'de yakalanmıştım. 87 gün sonra da Düzce merkezli 7,2 büyüklüğünde oldu. 1 Mayıs 2003’te Bingöl’de 6,4 büyüklüğünde deprem olmuştu. 176 kişi vefat etmişti. Ondan da çok etkilendim ve niye bilemiyor, en azından bazıları bilinebilir, toplumsal bilinç artırılabilir dedim. Yüzde 100’ü olmasa da bir kısmı bilinebilir dedim ve o günden sonra ciddi bir çalışma içerisine girdim. Hatta o dönemde Karadeniz Ereğli'deydim. Kaymakam Aziz İnci'nin talebi üzerine sekiz ayda hazırladığım raporu basın eşliğinde kendisine sunmuştum. Bu rapordaki salınımların büyük bölümü de gerçekleşti ancak oradaki tahminlerin çoğu 6 büyüklüğünü geçmiyordu.
Depremleri bilen bir formül yoktur böyle diyenleri de inanmamak gerekiyor. Ama literatürde olan bazı bilimsel parametreler var. Yüzde 60 ila 85 arasında matematik hesaplaması var. Bununla tahmin edilebiliyor.
7 KEZ YAŞANMIŞTI, BİRÇOK ÜLKE ÖZELLİKLE DALGALARDAN ETKİLENEBİLİR!
2026-2029 arasında Girit’in güneyinde veya güneybatı hattında, Girit - Rodos, Yunanistan'ın güneyindeki Mora Yarım adası hattı olarak ta ifade edilebilir, 7,6 - 8,2 büyüklükleri arasında, merkez üssü ve çevresinde yer yer 9 - en fazla 10 şiddetinde bir sarsınım meydana gelebileceğini savunan Özat; “Mayıs 2025 tarihinde Girit’in kuzeyinde 6’lik iki tane deprem oldu. Marmaris açıklarında 5.8’lik deprem oldu. Bunlar buz dağının görünen kısmı bile değil. Burada bir Afrika plakası var. Bilim insanları Türkiye’de Pasifik çemberindeki gibi Japonya, Endonezya, Filipinler‘deki gibi deprem olmaz diyor. Doğru ama büyük bir parantez açmak gerekiyor. Tıpkı Japonya’da, Endonezya’da, Filipinler'de, Şili’de, ateş çemberinde olan salınımların ve tsunamilerin bir benzeri sadece Girit bölgesinde olur. Afrika Levhası, Ege ve Anadolu’nun altına giriyor. Söz konusu sismik boşlukta 2025 yılı itibariyle 722 yıllık bir gerilme var. Bilim insanları bununla ilgili ciddi çalışmalar yaptı. 2026-2029 arasında 8,1 ya da 8,2 büyüklüğüne çıkabilir. Yunanistan’ın Girit adasında 9-10 şiddetinde bir salınım ihtimali yüksek! Bizden ortalama 200 kilometre uzak ancak bu salınım tsunami etkisi oluşturacak. Muğla, Aydın, Antalya batı kıyıları ve İzmir'in güneyi titreşim ve tsunami dalgalarından etkilenecek. Son iki bin yılda 7 kez yaşanmış. Bu aynı zamanda Yunanistan ve Türkiye başta olmak üzere Kıbrıs, Libya, Mısır, Tunus, İtalya, Arnavutluk ve kısmen de Suriye, Lübnan, Filistin ve İsrail kıyıları da bu tsunami dalgalarından etkilenecek. Tsunami dalgaları 15 ila 25 dakika sonra kıyılarımıza ulaşacak. Tsunaminin saatteki hızı 400 kilometreyi geçecek. Türkiye’nin önünde irili ufaklı çok adaları var. Bunlar tsunami etkisini kıracak ancak etkisini kırsa da tsunamiler, fırtına dalgaları gibi değildir, dolanma davranışı gösterir, koy ve körfezlerde büyük ve kıyıya yaklaşınca su duvarı oluşturur. Düz alanlarda 1 ila 2 kilometre kadar içeri girecek. Tsunami dalgasanın boyu 2 ila 8 metre arasına çıkabiliyor. 20 senedir hazırlık evresi depremleri gerçekleşiyor.
Yer Altından Notlar sosyal paylaşım platformlarımda bu konunun yanı sıra 81 il, ilçeleri, Kıbrıs, İran ve Yunanistan'ın sismik durumlarıyla ilgili haritalı paylaşımlarda yaptım. Artık o platformlara girmiyorum. Olumsuz bir nedeni yok. Onlarca kaynaktan destek aldım. Binlerce sayfa bilgiler, haritalar, modellemeler mevcut. Gerekli bilgilendirmeleri basın ve bir sosyal medya hesabından yapmaya çalışıyorum, özel olarak zaman ayırıyorum. Sadece tahminlerden bahsetmiyorum. Bulutlarla, gezegenlerle sözde tahmin yapmaya kalkışanlara karşıyım. Ben bildim demekle olmuyor, ne katkınız oldu bu önemli. Haritalarla işaretlenen yerlerde milyonlar yaşıyor..."
DEPREMDEN ÖNCE ORTA BÜYÜKLÜKTE SARSINTILAR BEKLENİYOR...
Şu an dahil olmak üzere 2026 ile 2028 sürecinde bu ana şoktan önce 5,o - 5,5 - 6,o büyüklüklerinde en az 4-5 tane deprem büyük ihtimalle yaşanacak hatta biri altı büyüklüğü aşabilir. Türkiye’nin batısından kalan her yerde bu deprem hissedilebilecek. Akdeniz, Ege, Marmara, Batı Karadeniz ve İç Anadolu'nun batı kesimleri hisseder. Türkiye'de büyük yıkım ihtimali zayıftır. Eğer en uç 8.3’e ulaşırsa Sinop'a kadar çok hafif şekilde hissedilebilir. Kuvvetle muhtemel Zonguldak'a kadar olan kesimde hafif hissedilecek.
“Türkiye’de bu yüzyıl içerisinde 7.5’luk bir deprem ihtimali çok zayıf ancak 6- 7,2 arasında salınım üretecek birçok kırık yani fay mevcuttur.”
EN ÇEKİNCELİ KESİMLER...
“Türkiye’de bilinen 476 tane diri fay var. 2100’e kadar 7,5 üzerinde bir deprem ihtimali bilinen hatlarda zayıf olasılık! Kuzey Anadolu Fayı'nın yüzde 75-80’i geçtiğimiz yüz yılda gerilim yaşadı. Doğu Anadolu Fayı en son ülkemizi yasa boğan 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş (Pazarcık 7,8 / Elbistan 7,5) ve 20 Şubat 2023 Hatay (Defne-Samandağ 6,4) depremleriyle büyük bölümünde gerilim boşalımı oldu. Batı Anadolu-Ege faylarının yine büyük bölümü geçtiğimiz yüz yılda gerilim boşalım yaşadı. Gerilim atımı olan kesimlerde çok büyük depremler beklenmiyor.
Erzincan'ın doğusunda Bingöl’ün kuzeyinden başlayan Yedisu fayı ilçesi boşaltmadı. Burada 241 yıllık bir gerilme var. 2030'lu yıllarda bir deprem potansiyeli yüksek. Elbette her an olabilir. 6,5 ve 7,2 arasında bir atım yapar. Yakın gelecekte, Hakkari-Irak-İran sınır hattı arasında 6,4 ila 7,2 arası iki tane salınım çekincesi mevcut. Bu da sürecin içerisinde. Hakkari Yüksekova’nın zemini genel olarak iyi değil.
İSTANBUL'DA YAKIN GELECEKTE ÇOK BÜYÜK DEPREM İHTİMALİ ÇOK ZAYIF!
Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Japon bir uzman ki aslında inşaat mühendisi ve mimar Marmara için 7,9’dan bahsetti. 7,9 için 350-400 kilometrelik fay gerekiyor. Marmara Denizi zaten o kadar büyük değil. Marmara'da öyle bir fay yok. İstanbul’un tarihi depremleri de istisnai durumlar dışında çok abartılıyor. 7,4’e kadar bir deprem olduğu tespit edildi. 8'lik deprem Marmara'da yok. 150-180 sene sonra İstanbul’un açıklarında 7 ve 7.2’lik tekrar yaşanacak. Tahminler revize edilmeye başladı. İstanbul yakınlarında bu yüz yılda olacak en uç deprem moment büyüklüğü 6,3 bu da tabii ki önemsenmelidir. Güney Marmara, Bandırma tarafı riskli. Balıkesir'in İvrindi ve Edremit Körfezi arası çekinceli! 6,4 ve 7’lik iki salınım ihtimali var zamanını bilemeyiz. Çanakkale'de Çan-Biga zonunda orta büyüklük ve üzerinde salınım beklentisi mevcut! Türkiye’de bu yüzyıl içerisinde 7,5’lik bir beklenti yok. 7’lik depremde bu yüzyıl içerisinde karasal alanda 6 tane var” ifadelerini kullandı. Yer Altından Notlar sosyal paylaşım sayfalarımda da bunlara yer verdim. Konu hassas. Birkaç aydır sosyal medyadan paylaşım yapmıyorum. Her an deprem olacak demek doğru değil. Periyodik süreçler mevcut. Günümüzde tespit edilebiliyor. Konu hassas ve toplumsal olarak travmalar var lakin riskler görmezden gelinirse neticeleri dramatik olur. Eskiye göre devlet-millet olarak çok daha bilinçliyiz ve çok daha iyi olabiliriz."
"AKDENİZ TSUNAMİ TEHLİKESİNDE İKİNCİ SIRADA, TSUNAMİ TATBİKATLARI YAPILMALI"
16 yıllık gazetecilik geçmişi olan Özat, bilinenin aksine Akdeniz'in, Pasifik Okyanusu'ndan sonra tsunami sıklığı ve tehlikesi açısından ikinci sırada yer aldığının altını çizerek, tsunami (süpürtü) tatbikatlarının genel kapsamlı olarak yapılması, uyarı sistemlerinin geliştirilmesi gerekliliğine söyledi ve Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz'de son 2 bin 500 yılda 92 tsunami kaydı olduğunu sözlerine ekledi.
Öte yandan, Mayıs 2023'te ailesiyle Trabzon'a yerleşen Özat, bu sebeple yaklaşık 12 sene çalıştığı Yenihaber gazetesinden ayrılmıştı.










