Zonguldak’ta sağlık çalışanlarına, "depremzedelere yaklaşımda psikoloji" eğitimi verildi. ZBEÜ Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özge Saraçlı, "Sağlık çalışanları her zaman için karşısında yardım isteyen insanlarla çalışmaya alışıklar ama deprem ekstra bazı zorluklar getiriyor. Burada bizim bazı hastaların yakını yok. Tek başlarınalar. Aynı zamanda hasta yakını rollerini de telafi etmemiz gerekebiliyor" diye konuştu.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi, kurum içerisinde görev yapan sağlık çalışanlarına "psikolojik yönden depremzedelere yaklaşım" eğitimlerini sürdürüyor. Yıkıcı etkiye neden olan depremden etkilenen vatandaşların normal hayatlarına dönebilmesi için bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özge Saraçlı; sağlık çalışanlarının da doktor, hemşire ve personel olmanın yanında hasta yakını rollerini de telafi etmesi gerekebildiğinin altını çizdi.

Deprem ile ilgili soruların konuşulmak istenmediği müddetçe sorulmaması gerektiğine vurgu yapan Saraçlı, şöyle dedi:

"Bu deprem hepimiz için çok büyük bir yıkıcı etkiye neden oldu. Çok fazla vatandaşımızı etkiledi. İnsanların öncelikle bilmesi gereken şey böyle afetler sonrası tepkiler vermesi. Birçok farklı tepki vermesi doğaldır. Özellikle ilk bir aydaki tepkiler, anormal bir duruma verilen normal tepkilerdir. Bunlar kişide daha sonra bir psikiyatrik hastalık gelişeceğini göstermez. Kendiliğinden de düzelebilir. Ama ne olabilir; uykusuzluk olabilir, kaygı, korku, çaresizlik olabilir. Az konuşma, içe kapanma olabilir. Dehşet duygusu olabilir. Ya da tam tersi öfke şeklinde de tepkiler görebiliriz. Daha duyarlı, alıngan olurlar. Yakınlarımız, tanıdığımız insanlar depremden etkilendiyse öncelikle onlar konuşmak istemediği sürece bu konuyla ilgili konular sormamamız önemli. Ama onlar konuşmak istiyorsa, konuşmayı onlar açıyorsa mutlaka onları sakin bir şekilde dinlemeliyiz. Ama onlara bunu tekrar tekrar sormak, konuyu açmak doğru değil. Bu insanların verdiği tepkilerle hemen psikiyatri hastası gibi düşünmememiz gerekir. Bu tepkilerin normal olduğunu bilmek gerekir. Tabii ki herkes elinden geldiği kadar çevresindeki insanlara destek olmaya, yardımcı olmaya çalışıyor. Ve aradan da bir aydan fazla zaman geçti. Ama bu insanlar normal hayatlarına henüz dönememiş olabilirler. Dikkatleri daha bozuk olabilir. Günlük hayata odaklanmak için zorlanabilirler. Böyle durumlarla ilgili daha anlayışlı olmamız gerekebilir. Her şeyden önce ilişkiyi sürdürebilmemiz gerekir. Onların yaşadıkları şeyin etkilerini sindirebilmesi için onlara zaman tanımamız gerekir."

"Aynı zamanda hasta yakını rollerini de telafi etmemiz gerekebiliyor"

"Sağlık çalışanları her zaman için karşısında yardım isteyen insanlarla çalışmaya alışıklar ama deprem ekstra bazı zorluklar getiriyor" diyen Prof. Dr. Saraçlı, "Burada bizim bazı hastaların yakını yok. Tek başlarınalar. Bunlarla ilgili biz onların sadece doktoru, hemşiresi, personeli değil aynı zamanda hasta yakını rollerini de telafi etmemiz gerekebiliyor. O yüzden de bazı bilgilendirmeleri özellikle hassas şekilde yapmamız, tıbbi bilgileri onlara bizim direkt vermemiz gerekebiliyor. Hasta yakınlarından alması gereken ama uzakta oldukları için alamadıkları destekleri alabilecekleri insanları bulmalarını, yanlarında olmasa bile telefonla onlara ulaşmalarını ya da başka temel ihtiyaçlarını gidermek için özel bir hassasiyet göstermemiz gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

Eğitimlerin devam edeceği öğrenildi.

Kaynak: iha